Barak’ın barışa olan isteğinin samimi olmadığını göstereceğini belirttiler. Filistinliler sadece İsrail’in terk ettiği A ve B bölgelerinde değil, ayrıca İsrail’in yönetimindeki C bölgesinde yerleşim birimi inşaasına koyuldu. Bazıları Yaser Arafat ve Filistin Yönetimi’nin intifadayı önceden planladıklarını iddia etti. Bu iddia için genelde, Aralık 2000’deki, zamanın Filistin Yönetimi İletişim Bakanı İmad Falouji’nin yaptığı konuşmayı alıntı olarak kullanırlar. Konuşmasında Falouji, intifadanın Arafat’ın Camp David Zirvesi’nden dönmeden önce dikkatlice planlandığını belirtti. David Samuels, 28 Eylül öncesi askeri hazırlıklar hakkında kanıtlar barındıran, Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi eski askeri komutan Memduh Nofal’ı alıntı yapar. Barak, Mayıs ayında, her türlü ihtimale karşı herhangi bir intifada girişimini engellemek için planlarını hazırlamıştı. İsrail Güvenlik Güçlerine ait sniperlar, ayaklanmanın ilk günlerinde birçok sayıdaki Filistinlinin ölümüne sebep oldu. Bu Barak’ın taktiklerinden biriydi. Arafat’ın intifadayı planladığı fikrine bir destek te Hamas lideri Mahmud El-Zahar’dan geldi. Eylül 2010’da, Arafat’ın 2000’deki Camp David Zirvesi’nin istediği gibi sonuçlanmayacağını fark edince, Hamas, El Fetih ve El-Aksa şehitleri tugayına, İsrail’e karşı askeri operasyonlar düzenlemesi emrini verdi.
Mosab Hassan Yusuf, İkinci İntifada’nın, Arafat tarafından organize edilmiş bir politik manevra olduğunu iddia etti. Yusuf’a göre, Arafat, uluslararası kurbanlık sembolü olarak çok zenginleşti. Bu statüyü bırakıp, işleyen bir toplum kurma sorumluluğunu almaya hazır değildi. Arafat’ın eşi Suha Arafat, Aralık 2012’de Dubai televizyonuna, ayaklanmayı kocasının planladığını anlattı. Bana Camp David’in başarılı olamadığını, Paris’te kalmam gerektiğini söyledi. Neden diye sordum. Intifada başlatacağını, ondan Filistin meselesine ihanet etmesini istediklerini ve prensiplerden vazgeçmesini istediklerini söyledi. " Mayıs 2000’de İsrail’in Lübnan’dan çekilmesiyle birlikte, Filistin Kurtuluş Örgütü yetkilisi Faruk Kaddumi gazetecilere: "Biz optimistiz. Hizbullah’ın direnişi haklarını arayan diğer araplara örnek olarak gösterilebilir" dedi. Şiddetin ortaya çıkmasındaki en büyük katalizör, Camp David müzakerelerinin bozulmasıydı ve uluslararası toplumun Filistin’in konuyu kördüğüme bağlamasını takdir etmesiydi. Şiddet Filistin Yönetimi liderleri tarafından planlanmıştı. Böylece, Filistinli can kayıpları yaratıp diplomatik kazanımlar elde edeceklerdi. Filistin Halk Kurtuluş Örgütü perspektifine göre, İsrail, rahatsızlanmalara, aşırı ve yasadışı güç kullanarak tepki verdi. Onlara göre bu tepki İsrail’in Filistinli yaşamlara ve güvenliklerine kasıtlarını sergiledi.
Filistinliler arasında protesto başladı ve bu protesto İsrail güvenlik güçleri ve protesto eden kalabalık arasında çatışmanın başlamasına sebep oldu. İkinci İntifada, 28 Eylülde Likud Partisi başbakan adayı Ariel Şaron’un 1000 güvenlik görevlisiyle Tapınak Tepesine varmasıyla başladı. Ziyareti esnasında Şaron; "Tapınak tepesi ellerimizdedir ve ellerimiz de de kalacaktır. Yaser Arafat’ın ayaklanmayı önceden hazırladığını iddia etmiştir. Haziran 2000’de gerçekleşip başarısız olan Camp David Zirvesi olarak gördü. Birçok yerde, anaakım medya, Şaron’un gezisini İkinci İntifada’nın başlama sebebi olarak yansıttı. Filistinliler ise 5 İsrailliyi öldürdü. Birinci İntifada da olduğu gibi, Filistinliler, toplu protestolar, grevler, İsrailli askerler ve sivillere yönelik saldırılarla ayaklanmayı yürüttü. İsrail’in ayaklanmaya karşı tavırları içinde kontrol noktaları kurmak ve sıkı sokağa çıkma yasakları vardı. Filistin yönetiminin polis ve hapishane gibi binalarına yönelik stratejik saldırılar, Filistin’in ayaklanmaları durdurmaları için atılan stratejik adımlar arasındaydı. İsrail’in Güney Lübnan’dan çekilmesinden sonra kaybolduğuna inanılan caydırıcı ayaklanma kontrolü tekrar uygulamaya konuldu. Bazı İsrailliler de ayaklanmaları Oslo Savaşı (מלחמת אוסלו) ya da Arafat Savaşı olarak da adlandırır.
Bu yer Yahudiler için en kutsal, Müslümanlar içinse üçüncü en kutsal alandır. "İntifada" ise arapça olup ayaklanma anlamına gelmektedir. İkinci İntifada, 1987-1993 yılları araşındaki Birinci İntifada’dan sonra gerçekleşen ikinci Filistinli ayaklanmasıdır. İntifada bazen İsrailliler tarafından Oslo Savaşı (מלחמת אוסלו) olarak da adlandırılır. Bunun sebebi İsrail’in Oslo Anlaşmaları’nda yaptığı bazı tavizlerdi. Bazıları da Yaser Arafat’ın Savaşı olarak adlandırır. Bunun sebebi ise, ayaklanmanın Arafat tarafından organize edildiği düşüncesidir. Oslo Anlaşmalarıyla, İsrail, Gazze Şeridi ve Batı Şeria’dan aşamalı olarak silahlı kuvvetlerini geri çekmeyi ve Filistinlilerin kendi kendilerini yönetme hakkını tanımayı, kabul etti. Böylece bu bölgelerde Filistin yönetimi kurulacaktı. Filistin tarafında ise, Filistin Halk Kurtuluş Örgütü İsrail’i tanıdı ve boşaltılacak yerlerdeki iç güvenliği sağlama sorumluluğunu üstlendi. Filistinlilerin bölgedeki yönetimi gelecek beş yıllık geçiş döneminde geçerli olacak ve bu dönemde kalıcı bir çözüm için müzakereler sürecekti. Ama realitelere bakıldığında, sonuç, iki tarafında Oslo süreciyle ilgili hayal kırıklığna uğraması oldu. Oslo Anlaşmalarının imzalanmasını takip eden beş yılda, 405 Filistinli ve 256 İsrailli öldürüldü. İsrailliler için bu sayı geçen on beş yıldaki can kayıplarından fazla bir sayıydı (geçen on beş yıldaki can kayıplarının toplam sayısı 216 idi ve bu sayının 172 si Birinci İntifada süresinde öldü).
In the event you loved this information and you would love to receive details concerning diyarbakireskort i implore you to visit our own web page.